Eflatun Cem Güney
Eflatun Cem Güney, ( d. 1896, Malatya - ö. 1981 ) Türk halk edebiyatı araştırmacısı ve yazar.
Güney, geleneksel halk hikayelerimizi ve masallarımızı derledi. Masallar yazdı. Bu nedenle adı Masalcı Baba olarak da bilinmektedir.
Anadolu'nun birçok yöresini öğretmenlik görevi sırasında tanıdı. Bu yörelerde yerel sanat dergilerinin çıkmasına ön ayak oldu. Danimarka'da bulunan Andersen Kurumu, Açıl Sofram Açıl adlı eseriyle ona 1956 yılında Dünya Çocuk Edebiyatı Onur Belgesi verdi. 1960 yılında Dede Korkut Masalları adlı kitabıyla bu ödülü tekrar kazandı.
Çocuk edebiyatımızın verimli yazarlarından Güney, birçok masalımızın günümüz Türkçe’siyle yeniden gün ışığına çıkarılmasında büyük rol oynadı.
“Yokuşlarda ter dökerek, inişlerde tırnak sökerek giderken önlerine öyle bir dağ dikilmiş ki, ne dolanı çıkılır, ne tırmana tırmana. Ha işte, bu dağın böğründe bir yol bir iz ararken görmüşler ki, ne görsünler, gözleri ışıl ışıl, tüyleri kolan kolan bir kurt, bir çalı dibinde inildeyip duruyor. Meğer kurdun ayağına öyle bir çakır diken saplanmış, öyle bir çakır diken saplanmış ki, nasıl deyim, kara saplı bıçak gibi, ta varıp kemiğe dayanmış...” Az mı dinledik buna benzer masalları radyonun gözde iletişim aracı olduğu günlerde. Yazı dilinden başka bir anlatım bu; halk hikâyelerinden izler taşıyan, biraz da meddahları hatırlatan. Masallarda böyle kişisel, kendine özgü bir anlatım yolu tutturmuştur Eflatun Cem Güney. Masallar, halk hikâyeleri söz konusu olunca Eflatun Cem ile birlikte sevda da hatırlanmalıdır. Çünkü o, bu tür halk ürünlerine gönülden bağlıdır, bunları yayına hazırlarken gerçek bir folklorcu gibi davranmakla kalmamış, aynı zamanda bir sanatçı, yaratıcı bir yazar gibi çalışmıştır. “Masallara yeni renkler, motifler katmış, yepyeni varyantlar yaratmıştır.” Dertli Kaval, Âşık Garip, Kerem ile Aslı, Tahir ile Zühre onun kitaba geçirdiği, bize ulaştırdığı ve sevdirdiği halk hikâyelerinden bir kaçı. Bu yanıyla o, çağdaş bir halk hikâyecisidir. Hekimhan’da, 1896’da doğan Eflatun Cem, Telgraf müdürü Ahmet Hurşit Beyin oğludur. Ölümle erken tanıştı: o, daha altı yaşında babasını, yedi yaşında annesini yitirdi. Amcası Sivas Posta Müdürü Şevket Beyin yanında büyüdü. Birinci Dünya Savaşı’nın henüz sona erdiği günlerde Sultaninin Edebiyat Bölümünü bitiren tek öğrenciydi.
|